Her yaprağı,düşerken tutuldu
henüz dalından,tazecik.
Her harfi bir buğday tanesi kadar sarı
onca keşmekeş içinde yüzünü anlatan
emekçi defterimin.
şehrimde yorgun yüzün,
okkalı bir sevdayı çağırıyor hüzün..
Yanında isyankar;
sığınıyor yalnızlığına tenimin.
Kehribar renine boyanmış şiirlerinde,
bir başak tanesi kadar uzuyor boyum;
sesimse bir oktav daha inceliyor;
bilesin diye yanında olduğumu
gecenin hamağında okuduğun şiirlerinin.

Hakkımda

Fotoğrafım
"O'na ulaşmak istedim mi ilkin kendi adamlarımın silahlarına takılıp daha öteye gidemiyordum" Franz KAFKA

13 Şubat 2010 Cumartesi

Kırmızı soluğunu şimdi çevirip de bakma bize lütfen..Makamını bilmediğin bir şarkı söylüyor insanlık.Notaları keşmekeş içinde;anlayamazsın.Kargalar bile anlamıyorlar ki ;bu bozuk senkrona gülüyorlar.. Sızın artmasın olduğun yerde;sızımsa dinmesin.Dinmesin ki; her yeni doğan çocukla insanlıktan umudunu kesmediğini düşünenlerin tanrısına ben de acı ile gülümseyebileyim.Sonrasında iyilik güzellik demek isterken önümüze çıkan taşlara takılıyorum; burada..Bu sefer olmuyor;zira,

Sırtınızda oraklarla
girdiğiniz tarlaların,
biçilen ekinlerin,
tarihlenen ekimlerin ardısıra;
ayakta alkışlanan ve örse vuran çekiçlerinizin
bekçisi şimdi bu korkuluklar.
çöpten,samandan;
ağzında duyamadığımız binlerce
lakırdı ile kargaları kovuyorlar;
Lak lak ..karga gak..!

Kışın dibi // İzmir

3 yorum:

  1. bir korkuluk bile olamadık ne yazık ki şu hayatta! olamadık ve kovamadık dibimizde dolanan leş kargalarını.. alıştırdık kendimizi boş laflara ve alıştık tarlamıza girmelerine.. görmezden gelmeye, alıp gitmelerine ve yıkıp bozmalarına.. alıştık işte..

    YanıtlaSil
  2. laf kalabalığı ile uyuttular bizleri uaynıp kovamadık bereketli ekin tarlalrımızdan onları sevgi ve dostlukla...

    YanıtlaSil