Her yaprağı,düşerken tutuldu
henüz dalından,tazecik.
Her harfi bir buğday tanesi kadar sarı
onca keşmekeş içinde yüzünü anlatan
emekçi defterimin.
şehrimde yorgun yüzün,
okkalı bir sevdayı çağırıyor hüzün..
Yanında isyankar;
sığınıyor yalnızlığına tenimin.
Kehribar renine boyanmış şiirlerinde,
bir başak tanesi kadar uzuyor boyum;
sesimse bir oktav daha inceliyor;
bilesin diye yanında olduğumu
gecenin hamağında okuduğun şiirlerinin.

Hakkımda

Fotoğrafım
"O'na ulaşmak istedim mi ilkin kendi adamlarımın silahlarına takılıp daha öteye gidemiyordum" Franz KAFKA

27 Ocak 2010 Çarşamba

seni,kısa bir an bile olsa görmek güzeldi

Yol,uzundu.O’nu öylece olduğu yerde ,yüzündeki ışıltı,bedenindeki enerji ile bırakıp gitmek ne kadar zordu;yol boyu anlattın durdun.Gökyüzünde dolun olmaya çalışan aya,soğuktan buz tutmuş bulutlara,asfaltın buzlarına..anlatmaya çalıştın.Sıcacık bir çay gibi içini kaplamıştı varlığı.Önündeki duvar,sahne ışıkları gibi gözünü kamaştıran varlığı..Göremiyordun O’nu ama oradaydı;biliyordun.Bir ses olarak oradaydı,bir alkış,bir ışık sızması gibi kapı aralığından hayatına akmıştı bile..Yol boyu düşündün,seni evinden uzaklaştırıp,ılık iklimlere getiren yol boyu.
Akşamı sabah ettin;eşlik etti sesiyle sana.Uykunu bölmemek içindi fısıldayışı kulağına.Kulağından yanağına doğru öpüşleriyle uykunda irkilişin.Teninin tenindeki izi;iz bırakıp giden;her hücrene,her zerrene kadar işleyen bakışları.
İyi ki geldin;iyi ki geldi sana.Buluştuğunuz noktayı şimdi anlıyorsun;sabah olmuş,yol bitmiş.Birazdan başlayacak olan karnavaldaki yerini almalısın.Atlıkarıncaların tımarlarını yapıp,balerinin eteklerini onarmalısın.Sonra göz kamaştıran sahne ışıklarının ardından;ona bakmalısın.Seni görürken,seni karşında durmuş alkışlarken;sen ,tezahuratlarına kulak tıkamalısın bu içinde bulunduğun kalabalığın.
…………………
Çantanı toparladın,uykusuz gecenin ardından,seni getiren yola dönüp bir kez daha baktın..İnanmalıydın artık.O,orada,şehrinde gerçekten vardı.Bir karış ötende sana bakıyordu.Sen ise;ışıklar altında ufacık adam;küçük dev adam..Ezilmeden durmuş,naralar atıp kükrüyordun önündeki duvarları aşarak.
Ve sonra zilin sesi duyuldu;sahne karardı.Perde indi,duvar patladı.Sıkışıp kaldınız duvarla perde arasında.Karanlıktı,bedenleriniz sıcacık.Parmaklarının yordamıyla yüzüne dokundu.İstediği sadece bir “an” idi senden..Sonra zaten yollarınız ayrılacak;senin uzun yolun;onun kısa-mutsuz yolu başlayacaktı tekrar.Tek dokunuşu sana olan bir an idi istediği.

Tüm olup bitmelerle sen şimdi O’nu da alıp uzun bir yola çıkıyorsun.Aklının köşelerini sürttün gerçeklerle.Bir güzel kirini,pasını akıttın;tıkanıklıklarını açtın kelimelerinin..Tertemiz cümleler kurup yazacaksın aklının dışında bir yerden; kalbinin içinden..
Tüm kalbinle..

Soğuk//İzmir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder