Her yaprağı,düşerken tutuldu
henüz dalından,tazecik.
Her harfi bir buğday tanesi kadar sarı
onca keşmekeş içinde yüzünü anlatan
emekçi defterimin.
şehrimde yorgun yüzün,
okkalı bir sevdayı çağırıyor hüzün..
Yanında isyankar;
sığınıyor yalnızlığına tenimin.
Kehribar renine boyanmış şiirlerinde,
bir başak tanesi kadar uzuyor boyum;
sesimse bir oktav daha inceliyor;
bilesin diye yanında olduğumu
gecenin hamağında okuduğun şiirlerinin.

Hakkımda

Fotoğrafım
"O'na ulaşmak istedim mi ilkin kendi adamlarımın silahlarına takılıp daha öteye gidemiyordum" Franz KAFKA

29 Ocak 2010 Cuma

üzerine alınma

Seninle tartışmayacağım bu sefer;hiç iştahlanma karşımda..Bir arkadaşın,adını anmasıyla geldin aklıma.Bir süredir sesin soluğun çıkmıyordu;ya da iyi kamufle etmişsin kendini,ben farkedemedim..Soluğunu ensemde hissedene kadar da farkedemeyeceğim sanırım..Çok yağmurun yağdı,rüzgarların esti,oyuncu değişikliği yapıp oyundan diskalifiye ettiklerin oldu, takip ediyorum uzun zamandır.En son bahardı,canımı yakmıştın.Sana "bana dokunma..!" dediğim halde damarımı patlatmıştın üzerine basıp.Kan kaybı,şuursuzlukla gördüğümü sanmıştım seni yedi kat perdenin ardında.
Sonra bir daha sesimi soluğumu çıkarmadım karşında..Yaralarımı sardım,kan izlerini temizledim..şimdi de bandajları açıyorum yavaş yavaş..Renkler gitmiş,yağmurlar çoğalmış..Soğumuşsun.Zaten sana ısınmayan bedenim artık çok daha soğuk.Soğuk daha keskin,soğuk daha çok biliyor dişlerimi,tırnaklarımı;keskinleştiriyor.Seni yırtıcılığım ile korkutmak istemedim ama ektiğini biçermiş insan..İnsan;öznesi olamayacak kadar bu cümleye hakimsin sen işte;anlamsızlığın da buradan kaynaklı..Seni anlayamıyor;varlığına bir anlam veremiyor olmam da bundan..
Uzun ,soğuk,belirsiz bir kış geçiyor üzerimden,üzerimizden.Yol yine uzun,zorlu.
Buarada,unutmadan ;özlediklerimden ve sevdiklerimden uzak durman için daha ne kadar diyet ödemem gerekli;sen bunu bir düşün..
Bir dahaki zelzelede görüşmek üzere..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder