Her yaprağı,düşerken tutuldu
henüz dalından,tazecik.
Her harfi bir buğday tanesi kadar sarı
onca keşmekeş içinde yüzünü anlatan
emekçi defterimin.
şehrimde yorgun yüzün,
okkalı bir sevdayı çağırıyor hüzün..
Yanında isyankar;
sığınıyor yalnızlığına tenimin.
Kehribar renine boyanmış şiirlerinde,
bir başak tanesi kadar uzuyor boyum;
sesimse bir oktav daha inceliyor;
bilesin diye yanında olduğumu
gecenin hamağında okuduğun şiirlerinin.

Hakkımda

Fotoğrafım
"O'na ulaşmak istedim mi ilkin kendi adamlarımın silahlarına takılıp daha öteye gidemiyordum" Franz KAFKA

21 Ocak 2010 Perşembe

somewhere under the sun

Geçip giden kadını göremedim.Geçip gitmiş.Elinde ne taşıdığını bilemiyorum o yüzden.Yaşlı mı genç mi,sarışın,uzun?Hatta kadın mı onu bile bilmiyorum..Gözlerim kapalıydı çünkü o an.Yüzümü,sıcağa doğru çevirmiş,bambaşka bir enerjide ve ısıda hissediyordum kendimi.Havanın soğukluğu,ıslaklığı ya da kalabalıklığı umurumda değildi..
Uzak şimdi.Orjinimden o kadar uzaktayım ki..Gözümü açıp bir kelime bile edemiyorum ;ağzım zaten kapalı,gözlerimle konuşmak neye yarayacak.Asabiyetin ,asaletini fırlatıp attı çoktan.Baksan da göremezsin artık gözlerimdeki kırmızıyı..
Kapattım bu yüzden gözlerimi;yüzümü günebakan gibi çevirdim güneşe.Sıcacık geldi,iyi geldi.Sesleri susturdu,uğultu halindeki yalnızlığımı sadeleştirdi.Sorduğun her soru yanıtsız kalacak bir süre bu yüzden;dondurdum o anı.Ne kadın,ne erkek,ne yol..Karşımda gerili asılmış afişler bile yoklar belki de.Çünkü gözlerim kapalı;çünkü bakmak istemiyorum olduğun yöne,görmüyorum seni de.

“günebakan telaşıyla
yönümü arıyorum döne döne
yanlış coğrafyadayım belki de
ben neredeyim,güneş nerede..”

Kış // İzmir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder